15 Ekim 2010 Cuma

Kremalı Brokoli Çorbası

              Herkese Selamlar...
    Yine lezzetli ve vitamin deposu bir tarifle daha karşınızdayım. :)) Brokoliyi sebze olarak tüketmekten hoşlanmayanların bile hayır diyemeyeceği bir lezzet bence brokoli çorbası.Yaptığım gün annemle telefonda konuşuyorduk ki babam da kaç gündür anneme bir brokoli çorbası yap da içelim diyormuş.
    Bu tarif anneme gelsin o vakıt! :))

  • Yarım kg brokoli
  • 1 adet orta boy soğan
  • 1 adet orta boy patates
  • 1 adet havuç(Çok büyük olmasın)
  • 2 yemek kaşığı un
  • Bulyon ya da tavuk suyu
  • Sıvı yağ,tereyağı
  • 3 yemek kaşığı çiğ krema
    (ya da bir çay bardağı süt)


  1. İlk önce ince kıydığımız soğanı az sıvı yağda biraz kavuralım.
  2. İçine 1yemek kaşığı tereyağı ve 2 yemek kaşığı un ilave edip,kokusu çıkana kadar kavuralım.
  3. 5-6 bardak su ekleyip isteğe göre bir tavuk bulyon atalım.(Ya da tavuk suyu koyabilirsiniz.Suyu ona göre ayarlayın)Unu çözdürelim.
  4. Patates ve havucu irice doğrayıp suya atalım.Havuçlar yumuşayınca brokolileri ekleyelim ve 10-15dk kadar kaynatalım.
  5. Pişen çorbayı blendırda homojen bir kıvama gelene kadar çekelim.Tuz,karabiber atalım.
  6. İçine kremayı ya da sütü ilave edip karıştıralım ve altını kapatalım.
               
Çorbamız hazıııır! :) İsterseniz servis esnasında bir parça haşlanmış brokoli ve krema ile servis edebilirsiniz.Afiyette kalın...

7 Ekim 2010 Perşembe

Yumurtalı Ispanak Kavurması

                 Selamlar...
         Okuldan arta kalan zamanlarda mutfakta harikalar yaratmaya devam. :) Ispanağı siz sever misiniz bilmem ama ben bayılırım,hele de yoğurtla çok iyi gider.Bu arada ıspanak ve yoğurtla ilgili pek çok efsane ortaya çıkınca ufak çapta bir araştırma yapayım dedim sevgili okurlar.Sırf sizin için,kendim için bir şey istemiyorum yani. ;P

          Yarım kg çiğ ıspanakta 13,5 mg demir varmış.6 aylık bir bebeğin günde 10 mg demir alması gerekiyormuş.Yani oturtup yedireceksiniz 1 kilo ıspanak işi çözeceksiniz :D
     Şaka bir yana bunun haricinde ıspanağın içinde bulunan "oksalat" adlı bir bileşen,ıspanaktan demir emilimini zaten engelliyormuş.Yani ıspanak bilinenin aksine demir açısından çok zengin bir gıda değil.
     Ancak kalsiyum bakımından zengin olduğu için,yoğurtla yediğinizde kalsiyum emilimini arttırmış oluyorsunuz.Az bir miktar da olsa demir alıyorsunuz yine.Üzülmeyin :)


  • 1 kg ıspanak
  • 2 orta boy soğan
  • Sıvı yağ
  • 1 tatlı kaşığı salça(isteğe bağlı)
  • Kişi sayısına göre yumurta
  • tuz,şeker,kırmızı pul biber
    


     Öncelikle köklerini kestiğimiz ıspanaklarımızı bol suda iyice yıkayıp kurulayalım.(Ben kumu gittikten sonra yarım saat sirkeli suda bekletip santrifüjle kurutuyorum.)
    Küçük küçük doğradığımız soğanları 3-4 yemek kaşığı zeytin yağında kavuralım.Soğanlar yumuşayınca içine 1 tatlı kaşığı biber ya da karışık salçamızı ilave edelim.(Aroma veriyor)
  
    Ispanaklarımızı hiç su ilavesi olmadan tencereye alıp 1 tatlı kaşığı(silme) şeker,arzu edildiği kadar tuz ve kırmızı pul biber ilave edelim.Soğanlarla beraber birkaç kez çevirdikten sonra,kısık ateşte kapağı kapalı 15-20dk pişirelim.(Ara ara karıştırabilirsiniz.)Ispanaklar suyunu çekip kavrulmaya başlayacaktır.(Bu esnada ben 1 yemek kaşığı tereyağı ilave ettim ve biraz daha kavurdum.)
  
 Sonra kişi sayısı kadar çukur açarak içlerine yumurtalarımızı kırıyoruz ve kapağı kapalı kısık ateşte beyazlar pişene kadar pişiriyoruz.Ispanağımız servise hazıııır! :) Arzuya göre üzerine karabiber serperek ve yanında yoğurtla servis edebilirsiniz.
Not:Yumurta sarılarım az pişsin diyorsanız önce beyazları pişirip,ayırdığınız sarıları sonradan üstüne koyun ve 2dk kadar bekleyin.3-4dk kadar kapağı açmayın.Kapak kapalı olduğundan tencerenin içindeki sıcak buharla sarılar zaten pişip katılaşacaktır.

Sevgiyle kalın...



 

3 Ekim 2010 Pazar

Domatesli Tel Şehriye Çorbası

          Merhabalar...
Kış kapıda,soğuklar da başladı.Artık içimizi ısıtacak,buharı üstünde çorbaların zamanı.Sofraya konan sıcacık bir kase çorbaya kim hayır diyebilir ki...Gelin öyleyse tarife.
  • 4-5 orta boy domates
  • 1 yemek kaşığı salça(domates ya da karışık)
  • 2 lt su (Arzuya göre tavuk suyu,et suyu ya da bulyon)
  • 1 çay bardağı tel şehriye
  • 1 çorba kaşığı kuru nane
  • Limon
  • Sıvı yağ,tuz

        Domatesleri rendeleyip çok az sıvı yağ ile tencerede biraz pişiriyoruz.Salçayı ilave edip pişirmeye devam ediyoruz.Suyu ilave ediyoruz.
        Bu noktada isteğe bağlı 2 lt suyun bir kısmını evinizde bulunan tavuk ya da et suyundan tamamlayabilirsiniz.Ya da 2 lt suya bir tablet bulyon atabilirsiniz.
        Su kaynamaya başladıktan sonra içine tel şehriyeleri ilave ediyoruz ve şehriyeler yumuşayıncaya kadar kısık ateşte çorbamızı kaynatıyoruz.İçine damak tadımıza göre limon ekliyoruz.(İstenirse sadece servis esnasında da limonla sunulabilir.)

Ayrı bir kapta istediğimiz miktarda sıvı yağda naneyi kızdırıp çorbamıza ilave ediyoruz.(Ben biraz da tereyağı koyuyorum.Daha lezzetli oluyor haliyle.)Çorbamız servise hazır.

Hadi bakalım afiyette kalın. :)

  • Yağ kızınca altını kapatıp naneyi öyle ilave ederseniz nanenin çok fazla yanmasını önlemiş olursunuz.Bu da benden size bir püf noktası. ;)

Hamsi Tava

           Mısır ekmeği olur da,yanında nar gibi kızarmış hamsi tava olmadan olur mu?Olmaaazz. :)
Buyrun bakalım yeni bir lezzete.
Önce hamsilerimizi biiiir güzel yıkayıp temizliyoruz.İyice süzdükten sonra biraz tuzlayıp mısır ununa ya da buğday ununa güzelce buluyoruz.Dibine çok az yağ koyduğumuz tavaya,fazla ununu silkelediğimiz balıkları yan yana diziyoruz.Buradaki püf nokta kuyrukların tavanın ortasına gelecek şekilde dizilmesi.Bir tarafı kızaran balıkları bir tabak veya düz bir kapak yardımı ile ters çevirip diğer taraflarını da kızartıyoruz.Şeklini bozmadan tabağa alıyoruz.
Sonuç:Yeme de yanında yat...Afiyet olsun.



Evde Mısır Ekmeği Yapımı

     Herkese yağmurlu bir pazar gününden merhaba...
Evde oturmuş boş boş televizyon izliyordum ki,reklamlarda şöyle bir cümle kulağıma çalındı."Mısır!Her şeyin başladığı yer." Tabi bu belki bir uçuş firması,belki bir otel reklamıydı ama, 'mısır' ve 'yer' denince benim aklım yine mideme kaydı ve ilkokul günlerime gittim."Ömer mısır yer.Ömer mısır sever." :)))
Ömer sever de Ceren'in başı kel mi yahu;o da sever,o da yer.Hele yapacak biri olsa nasıl yer.Ama kimse yok,iş yine başa düştü...Hadi gelin tarifini vereyim.

  • 2 su bardağı mısır unu
  • 1/2 su bardağı un
  • 1/2 su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 çorba kaşığı tereyağı
  • 1 çorba kaşığı bal(yoksa şeker)
  • 2 çay kaşığı karbonat
  • Biraz tuz
  • Önceden kaynatılıp ılıtılmış su
Kuru malzemeleri bir kapta karıştıralım.İçerisine su dışındaki tüm malzemeleri ekleyelim ve iyice karıştıralım.
Suyu yavaş yavaş ekleyerek bir kek kıvamı elde edelim.Yağlanmış bir
borcama ya da fırın kabına karışımı dökelim.
Bıçak ile dilimlerimizi belirleyelim.(Yoksa piştikten sonra düzgün kesemeyebilirsiniz.)
Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 35-40 dakika kadar pişirelim.(Bir kürdan yardımıyla pişip pişmediğini anlayabilirsiniz.)
Pişince fırından çıkarıp 5-10 dakika soğumasını bekleyip kalıptan rahatlıkla çıkarabilirsiniz.


  • Elde ettiğiniz karışım akışkan bir kıvamda olmazsa ekmeğiniz çok sert olur.
  • Kaynamış su kullanmazsanız ekmeğiniz köpük köpük olabilir.
  • Su çok sıcak olursa mısırlar ve diğer malzemeler bu sıcaklıkla pişer.(O yüzden ılık olmalı.)
Ceren mısır sever.Ceren mısır yer. :)))